"Arad¿¿¿m ¿ey buydu i¿te. Eskiden oldu¿u gibi ayn¿... Sevdi¿in insanlarla sohbet edip içki içmek, gülmek, ciddi mevzulara dalmak, an¿lar¿ anlatmak... Herhangi bir sahtelik olmadan, o anda ne varsa içini dökmek ve dökenlerinkini de al¿p öptükten sonra ba¿¿n¿n üzerine koymak kadar tarifsiz bir duygu durumu olmad¿¿¿na ad¿m kadar eminim. Ama herkesin bir tekerle¿e yap¿¿¿r gibi yap¿¿¿p gitti¿i sorumluluklar, mecburiyetler bunlar¿n hepsini elinden al¿yordu insan¿n. ¿ikâyet etsek de yapmaya devam etti¿imiz ¿eyler, köküne dinamit yerle¿tirme iste¿i uyand¿ran di¿liler aras¿nda kaybolup gidiyordu."
Burak Soyer, otobiyografik üçlemesinin ilk kitab¿ olan Z¿vana'dan sonra kaleme ald¿¿¿ Buji'de yine laf¿n¿ esirgemiyor; ilki kadar sars¿c¿, ilki kadar sert bir dilleanlatt¿¿¿ Sar¿'n¿n hikâyesikald¿¿¿ yerden devam ediyor.